iş yapar

İş Kazası Nedir, Hangi Durumlar İş Kazası Olarak Değerlendirilir? – Arıkboğa&Şanlı Hukuk Bürosu

Ayrıca bakınız: Kurumsal – Müdürlükler – DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ – Malkara Belediyesi

Son yıllarda sıklaşan ve insanları maddi ve manevi ciddi anlamda zor duruma sokan iş kazaları hemen hemen her sektörde yaşanıyor. Bilinenlerin aksine iş kazaları sadece fiziksel gücün ağırlıklı olarak kullanıldığı sektörlerde değil, çalışma hayatının hemen her alanında meydana gelebilmektedir. Bu nedenle, iş kazası tanımının yapıldığı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesinde, ilgili tanım oldukça geniş yapılmış, iş kazası kapsamının kapsamlı bir şekilde ele alınabilmesi için iş kazası kapsamına girilmiştir. sorunları ortadan kaldırmak. Buna göre;

  • Sigortalı işteyken,
  • İşveren’in iş performansı nedeniyle,
  • İşveren’in Sigortalı’dan başka bir yerden nakli nedeniyle. , çalışma dışı dönemlerde,
  • sigortalının emziren çocuğunu emzirmesi için ayrılan zamanda,
  • sigortalının işveren tarafından tayin edilenle birlikte alınması sırasında. İşyerine ve işyerinden temin edilen araca, iş kazası, doğum, işçinin emzirme izni sırasında veya işçinin işyerine ve işyerinden işveren tarafından temin edilen bir araçla gidiş gelişleri sırasında meydana gelen kazalar, zihinsel engelliliğe neden olan olaydır.

    Bir olayın endüstriyel kaza olarak nitelendirilmesi için dört unsurun gerçekleşmesi gerekir. Şöyle ki;

    Okuma: Hangi durumlar iş kazası sayılır

    • Kaza geçiren kişinin 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerekmektedir. 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesi kimlerin sigortalı sayılacağını düzenlemektedir. Buna göre, işverenin hizmet akdi ile çalıştırdığı köy ve mahalli muhtarlar ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi hesap ve hesabına kendi hesabına çalışanlar (gelir vergisi mükellefleri, tüccarlar, ticari işletme ortakları, çalışan kişiler) tarımda) ve kamu idaresinde çalışanlar sigortalı sayılır. Bu kapsamda kişi bir iş sözleşmesine dayalı olarak bir işverenle çalışsa dahi, söz konusu sözleşmenin “hizmet sözleşmesi” sayılmadığı durumlarda söz konusu ilişki 5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılmakta olup, ilgili çalışanın iş kazası sigortasından faydalanması mümkün değildir. Bireyin işçi tazminat sigortasından yararlanıp yararlanmadığının belirlenmesi, duruma göre değerlendirilmelidir. Çünkü bazı kanun ve yönetmelikler gereği uygulamada istisnalar olabilir.
    • Sigortalının kazadan hemen sonra veya sonrasında bedensel veya zihinsel bir engele sahip olması gerekir. Bazı durumlarda iş kazası geçiren sigortalının bedensel veya ruhsal zararı hemen ortaya çıkmamakta ve belirtilen mazeretler tedavi, muayene ve teşhis sonrasında ortaya çıkmaktadır. İş kazasının genel olarak yabancı ve harici bir faktörün, yani harici bir olayın sigortalının vücut bütünlüğüne zarar vermesi durumunda meydana geldiği kabul edilse de, vaka ile harici bir olay olmayan kalp krizi de kurulabilir. Yargıtay Hukuku ve 2016/21 Sayılı SGK Genelgesi.
    • Yukarıdaki açıklamalarımızda da belirtildiği gibi iş kazası tanımı 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesinde yer almaktadır. Bu nedenle sigortalının uğradığı kazanın yer ve zaman açısından değerlendirilmesi bu madde çerçevesinde yapılmalıdır. Örneğin; Sigortalının işyerinde yürürken düşmesi, öğle tatilinde fiziksel kaza, maluliyet meydana gelmesi, tarlada çalışırken traktör veya başka bir tarım aracı ile kaza yapılması, sigortalının işyeri sınırları içinde herhangi bir nedenle zehirlenmesi gibi durumlarda. işyeri sınırları içerisinde yüzme havuzu gibi alanlarda boğularak ölmesi, ücretli izinliyken arkadaşlarını ziyaret ederken kaza yapması gibi durumlar iş kazası sayılır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün olsa da, bir olayın iş kazası olup olmadığı konusunda her özel olay ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
    • İş kazası geçiren sigortalıya karşı işverenin bazı önemli yükümlülükleri vardır. İşin ifası sırasında meydana gelen iş kazasından işverenin sorumlu tutulabilmesi için sigortalının iş kazası ile nedensellik bağı bulunmalıdır. Sigortalının kazası ile almış olduğu mazeret arasında illiyet bağı varsa, bu durum ancak illiyet bağı varsa iş kazası olarak sınıflandırılır. Bu bağlamda nedensellik sorununu ortadan kaldıran bir takım kriterler vardır. Bunlara mücbir sebep, zarara uğrayan açısından ağır ihmal ve üçüncü kişi açısından ağır kusur denir.Buna göre bunlarla iş kazası olması durumunda mazeret ile zarar arasındaki bağlantı kopar. İşveren, zarara uğrayan kişinin kaybından sorumlu tutulamayacağından, bu nedenle kendisinden zararın tazmini talep edilemez. Gerek mahkeme kararlarının gerekse mevzuatın geliştirdiği ilkeler doğrultusunda, fiziksel ve/veya ruhsal yaralanmalara maruz kalan işçilerin hak mücadelesinde önemli bir yer tutan iş kazalarının değerlendirilmesinin yapılması gerektiği rahatlıkla söylenebilir. profesyonel yardım ile çözülebilir. Böylece iş kazasının tanımı, işverenin sorumluluk kapsamı ve iş kazası geçiren işçinin yasal hakları konusunda hiçbir tereddüt yoktur.

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button