T24 – Emine Erdoğan’ın kardeşi Hasan Gülbaran, eşinin ve kızlarının çıplak olduğunu belirterek, “Kimse kimsenin hayatına karışmasın. Tayyip Erdoğan sayesinde Türkiye başörtüsü sorununu çok çabuk aşacak” dedi. Ağabeyi Hüseyin Gülbaran’ın Emine Hanım’a başını örtmesi için baskı yaptığını anlatan Hasan Gülbaran, “Tabii ki gençtik, biliyorduk o zamanlar.
Emine Erdoğan’ın kurduğu Toplumsal Gelişim Merkezi (TOGEM) 60. okulunu önceki gün Edirne Malkara’da “Anaokulu” kapsamında açtı. Herkesle Köy” projesi. Ali Ağaoğlu ve Bilfen Okulları, Malkara’daki iki anaokulunun yapımını projesini 30 ile yayan TOGEM’den devraldı. İstanbul’a dönüş yolu Bilfen Okulları’nın sahibi Öztürk ve eşi Zeynep Hanım.
Milliyet Gazetesi’nden Songül Hatısaru’nun haberine göre; en önemli koleksiyonerlerden Osman Öztürk olarak Türkiye, yemekte İtalyan ressam Felix Ziem’in İstanbul resimlerini anlattı, sohbet eski günlere döndü. Makine ressamı Hasan Gülbaran, “Emine çok tatlıydı, onu en çok annem severdi. Eskiden kıskanan ve yoluna devam eden dört kardeştik. “Bizden çok çekti” dediğimde fırsatı değerlendirdim ve Emine Erdoğan’ın dört ağabeyiyle baba evinde geçirdiği günleri hatırladım.
Okuma: Hüseyin gülbaran ne iş yapar
Hasan Bey önce konuşmak istemedi. Ancak masanın etrafındaki yoğun konuşma onu içine çektiğinde, sorular cevapsız kalmadı.
“Ağabeyim baskı yaptı”
Emine Hanım bir röportajında başını örtmesi için baskı yaptığınızı ve günlerce ağladığını söyledi.
Ben değildim, ağabeyim Hüseyin’di. Hayatım boyunca bunlarla uğraşmadım. Ama kardeşimin hayatında dönemler oldu. Ama hayatı aynı noktada durmadı. Tabii o zamanlar gençtik, bilmiyorduk. Bu yanlıştı. Birisi kapatmak istiyorsa, gönüllü olarak kapatmalıdır. İnançta zorlama yoktur.
O zamanı iyi hatırlıyor musunuz? Emine Hanım’a neden destek olmadınız?
Emine çok üzüldü. Odada ağlıyordu. Kardeşim onu üzdü. Abim de çocuktu, hepimiz çocuktuk. Evde dört erkek. Kaynaklarımız çok sınırlıydı. Babam tek maaşla beş çocuk büyüttü.
‘Tayyip Bey ima bile etmedi’
Saadet Hanım, evlenirken Hasan Bey’in ailesinden bir talep var mıydı?
40 yıldır bu ailenin içindeyim. Evlendiğimde başım çıplaktı ve hala öyle. Her zaman modern giyinirim. Bir gün bile saygı göstermediler.
Ayrıca bakınız: İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü | IIENSTITU
Bu konuyu hiç Hasan Bey, Tayyip Bey ve Emine Erdoğan ile görüştünüz mü?
Tayyip Bey şaka ve ima bile yapmadı, bana ve çocuklarıma çok saygı gösteriyor. Evde bir gün başörtüsü konuşmadık. Yasaklardan sonra türban sorunu patlak verdi. Bir kadın böyle bir kimliğe büründüğünde hoşuna giderse kimse gücenmez. Kapatıp açıp bunalıma giren çok insan var.
Aslında başörtüsü takanların sayısı çok az. Bence yasak sayıyı arttırır. 75 milyonumuz artarsa ne olur? Başbakanın düşüncelerini ve kişiliğini bilmeseydim, herhangi bir tehlike görsem tedirgin olurdum. Çünkü iki kızım Müge ve Mine de çıplak. Bence Ak Parti kendini anlatamıyor. 10 yıl sonra artık bunun hakkında konuşmayacağız. Türkiye bu sorunu çok çabuk atlayacaktır. Tayyip Erdoğan da Türkiye’ye sıçrayan kişi olarak tarihe geçecek.
‘Eşimi iki yıl takip ettim’
Hasan Bey, Saadet Hanımla nasıl tanıştınız?
Pazarda gördüm. Güzeldi, çekiciliği vardı. 15 yaşındaydım. İki yıldır uğraşıyorum. Gidip sana söylerim ama beni pastaneye götürecek para yok. Bakın solumda oturan ünlü Bilfen okullarının sahibi Osman Öztürk 11 yaşında İstanbul’da bir tırın arkasına gizlice giriyor. Bir sebze gibi uyuyor. Ekmeğe parası yetmediği için her zaman sebze yer. Tıp fakültesini kazanır, parasızlıktan kayıt olamaz. Daha sonra coğrafya hocasına girer. Bir kıza aşık olur ve onu fırına götürür. Kız hırsla iki limonata içer, pasta yer. Osman bir ay boyunca 10 kilometre okula gidip geldi. Dönem öyle bir dönem ki, öyle bir durumdayız.
Saadet havalı, Üsküdar Amerikan Koleji’nde okuyor. Zengin bir ailenin kızı tatile ya da yurt dışına gidiyor. İki yıl sonra 15 sente bir tramvay bileti aldım ve “İşte biletin” diyerek teslim ettim. Romantik olduğunu düşündü, hoşuna gitti. Bizimkinden farklıydı ama annem bayıldı.
“15 sente gittim ama çok romantikti.” Yemek bittiğinde pasta masaya gelir. O gün Hasan Bey’in doğum günü olduğu ortaya çıktı, eşi yolda sürpriz bir parti düzenledi. Saadet Hanım, kocasını bir öpücükle tebrik ederek, “İyi ki 15 kuruşa düştüm!” diyor. Hasan ise “Bütün mutluluğumu sana borçluyum” sözleriyle karısına sarılır.Romanların yaşadığı bölgede Bilfen Okulları tarafından yaptırılan okulun açılışında Zeynep Öztürk de çocuklara tüm eğitim araç ve gereçlerini dağıttı.
“Başbakan torunlarıyla birlikte okulların üzerinde yuvarlanıyor. kat’
Emine Hanım’da Başbakan’dan çok mu sıkılır?
Ne kadar yorulduğunuzu bir bilseniz. Normal bir insan bununla baş edemez. Ama gördüğünde! Bu iki metrelik adam nasıl torunlarıyla birlikte yerde yuvarlanıp onların peşinden koşuyor.
Ayrıca bakınız: Almanyada eğitim sonrası işler ve maaşlar Almanya’da maaşlar
“Emine Hanım fakirlere karşı yufka yürekli”
Saadet Hanım TOGEM’i biraz anlatıyor Bizi sever misiniz?
5 yıl önce Emine Hanım’ın himayesinde ve Üsküdar Belediyesi’nin desteğiyle kurulmuştur. Kullanılmış kıyafetleri topladık ve ihtiyaç sahibi ailelere dağıttık. Yeni malzemeler gelince lojistik merkezimizi açtık. Ardından okul öncesi eğitim projesine başladık.
Bir okulun bahçesine kurduğumuz gezici anaokulunda 5 yaşındaki çocuklara 8 ay hiçbir maddi imkan olmadan eğitim veriliyor. Emine Hanım’ın gönlü fakirlere karşı çok hassastır. Bir hayırsever ona orada kalıcı bir okul inşa etti. Bugün sayı 60. Arkadaşlarımız arttıkça sayı artıyor. Mesela bunlardan 5 tanesini yaptı ve bağışladı. Herkesin en az bir tane yaptırmasını istiyoruz.
Çocuk kırtasiye malzemeleri de sunuyoruz. Barkod numarası ile tüm bağışları hayırsevere bildiriyoruz. Teklifinizin dağıtıldığı sertifikayı alacaksınız.
‘Bize kızdı ve bahçedeki dut ağacına götürdü’
Ne çocuk Emine iyi anlaşabilir miydin?
Dört erkek çocukla büyüdü. Bu zor. O kadar güzel bir çocuktu ki, annem ona hayrandı. Onu sık sık sıkardık. O evin kraliçesiydi. Kendisine titreyen annem ölünce Emine çok üzüldü. Annem öldükten sonra babam kelimenin tam anlamıyla feneri söndürdü. “Hayriye, Hayriye” diye inledi. O da annemden sonra çok yaşamadı. Kardeşimi şımartmalarını kıskanırdık. Onun için bir şey alınmışsa, onun için özel sayardık. Hepimiz erkek olduğumuz için birbirimizin kıyafetlerini giyiyorduk ve bu yoksulluk içinde çok güzel bir aile ortamımız vardı. Üsküdar’da bahçeli evimizde basketbol ve futbol oynardık. Emine erkek oyunlarına katılmak istedi, götürmedik, bize kızdı ve bahçedeki dut ağacına götürdü.
‘Onu daha çok güldür, bol bol giyme. kemer’
Kardeşini izlerken şunu şunu yapmalısın diyorsun.
Yüzü çok güzel, teni ve beyazlığı anneminki gibi. daha çok gülmeni istiyorum Çünkü çok güzel gülümsüyor. Bazen çok geniş bir kemer takıyor, bundan hoşlanmıyorum. Kemeri geniş gösterdiği için zayıftır. Kendini çok iyi tanıyan ve kendini tanıyanlardan hoşlanan bir insandır. Ben makinistim, epey para kazanıyorum. Siyasete girebilirdim ama hiç düşünmedim. Kardeşim çok mutlu olur.
Ayrıca bakınız: İŞ NASIL ARANIR?
.
