iş yapar

Iş sağlığı ve güvenliği alanında ilk düzenlemeler hangi sektörde

Avrupa’da sanayi devriminin koşulları Osmanlı İmparatorluğu’ndan kaynaklanmadığından, sanayi devrimi de aynı dönemde gerçekleşmedi. Türkiye’de sanayileşmedeki gecikmeler nedeniyle işgücü koruma düzenlemeleri de ertelendi.

Tanzimat Öncesi Dönem:

Tanzimat Öncesi Osmanlı İmparatorluğu’nda üretim tarzı Zanaatkarlıkta ise dini esaslara dayalı meslek kuruluşları olan esnaf zaviyelerine rastlıyoruz. Esnaf kulübeleri Fütüvvetname kurallarına tabidir. Fütüvvetnâme, Ahilik özelliklerini taşıyan eserlerdir. Bu eserler, insanların toplumda nasıl davranması gerektiğini açıklayan dinî-ahlâkî rehberlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nda esnaf zaviyelerinin yerini Avrupa’da yaygın meslek örgütleri olan loncalar almıştır. Bu dönemde üretim yönteminin basitliği nedeniyle çalışanların maruz kalabilecekleri risklerin sayısı ve niteliği de günümüzde karşılaşılanlardan farklıdır. Ayrıca bu meslek yapılarında usta, kalfa ve çırak arasında bir öğretmen-öğrenci ilişkisi vardır ve ustalar kalfalarını ve çıraklarını korur ve kollar. Şu anda iş güvenliği ve sağlığının korunması alanında herhangi bir hassasiyetten söz edilemez. Ustanın işi öğretmede ne kadar iyi olduğuna bağlı olarak, çalışan kaza oranının daha az olacağına inanılıyor.

Okuma: Iş sağlığı ve güvenliği alanında ilk düzenlemeler hangi sektörde

Hırvat menşeli.[1] ] Enderun

Loncalarda Türkiye’de sosyal güvenliğin başlangıcı olarak kabul edilen Orta Sandık veya Teavün Sandık adlı yardımlaşma fonları bulunmaktadır. Bu paralar, yaşlılık nedeniyle emekli olan hasta üyeler, sanatkarlar ve muhtaçlar ile çalışamayan veya tedavisi olmayan bir hastalık sonucu malûl olan usta, kalfa ve çırak gibi meslek mensuplarına yardım amacıyla kullanılmıştır. /p>

Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemi:

h3>

Osmanlı İmparatorluğu yeni bir pazar olarak Batı Avrupa ülkelerinin dikkatini çekti. İlk sanayileşme hareketleri Osmanlı İmparatorluğu’nda başlamıştır. İş sağlığı ve güvenliği alanında ilk düzenlemeler ancak bu dönemde yapılmıştır. İşçilerin en yoğun olarak çalıştığı alan kömür madenleri olduğu için bu alan için ilk düzenlemeler yapılmıştır. Bu dönemde çıkarılan ilk kararname, 1865 tarihli Dilaver Paşa fermanıdır.

Ayrıca bakınız: Otel Mutfağı Organizasyonu Nedir?

Osmanlı İmparatorluğu’nda madencilere yönelik düzenlemeler genellikle şeriat kurallarına dayanıyordu. Bu sistem 18. yüzyılın ortalarına kadar sürdü. Bu dönemde madenciler genellikle maden bölgelerinde yaşayan kasaba halkından oluşuyor ve “Madenjian Grubu” olarak adlandırılıyordu. Meslek babadan oğula aktarılarak devam ettirilmiştir. İşçilerin ücretleri farklı zamanlarda çıkarılan fermanlarda sabitlenmiştir. Abdülmecid döneminde Karedeniz Ereğli’de kömür yataklarının bulunmasından sonra bu bölgedeki bazı alanlar çıkarılan bir fermanla Hazine-i Hassa toprakları kapsamına alındı. Daha sonraki dönemlerde bu alanlarda kurulan madenlerin işletmesi Galata bankerlerinin kurduğu bir gruba emanet edilmiştir. Anlaşma kapsamında çıkarılan kömür, Osmanlı Donanması’nın ihtiyaçlarını karşılamak üzere Donanma Nezareti’ne bırakılacaktı. Kırım Savaşı patlak verdiğinde, savaş süresince taş ocağındaki kömür madenciliği İngilizlere bırakıldı. Savaşın sona ermesinden sonra taş ocağı işletmesi Hazine-i Hassa’ya devredildi. Bu dönemlerde, kötü yönetim anlayışı nedeniyle kömür üretimi azaldı. Aynı zamanda işçilerin sağlığı ve çalışma koşulları ile ilgili şikayetlerin sayısı da arttı. 1858’de Arazi Kanunu ilan edildi ve maden mülkiyeti ile ilgili birkaç yeni hüküm getirildi. 1869 tarihli Maadin Kanunu ile madenlerde zorla çalıştırma yasaklanmıştır.

Ereğli Mangalının işletmesi 1865 yılında Denizcilik Nezareti’ne devredilmiştir. Dilaver Paşa ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığının emriyle maden sahasına çağrıldı. Burada iki yıllık bir araştırmadan sonra kendi adını taşıyan Dilâver Paşa fermanını yayımladı. Yönetmelik, toplam yedi bölüm ve yüz maddeden oluşuyordu. Yönetmelik ile ocakların yönetim şekli belirlenmiş, işletme hakları yeniden gözden geçirilmiş ve maden kömürünün alım satımı belirli esaslara dayandırılmıştır. Yönetmeliğin 21’inci maddesi, bölgedeki 14 köy topluluğundan 13 ila 50 yaş arasındaki sağlıklı erkeklerin her yıl 6 ay madenlerde çalışmasını zorunlu kılıyor. Yönetmelik;

  • 29. Madde ile günlük çalışma süresi 10 saate indirildi.
  • 30. Makalede, çalışanların sağlık sorunları ve çözümlerine değinildi.
  • 56. Makale, Müslüman madencilere resmi tatil günlerinde tatil yapma, Hıristiyanlara da Paskalya Günü’nde tatil yapma fırsatı verdi. 68. madde, maden şirketlerinin işçilerin yiyecek, içecek ve diğer ihtiyaçlarını masrafları kendilerine ait olmak üzere ödeyeceklerini şart koşuyordu
  • 82.İşçilerin soba dışında herhangi bir özel iş yapmaları yasaklandı.

Dilâver Paşa fermanı 10 Eylül 1921 tarihine kadar yürürlükte kaldı. Bunun yerine aynı gün Havza-ı Fahmiye Maden İşçileri Kanunu çıkarılarak madenlerde 18 yaşından itibaren çalışma koşulları yeniden düzenlendi

Türkiye'de iş güvenliğinin tarihi serüveni - OHS HABER™

Ayrıca bakınız: PTT : Hakkımızda

Bu çocukların bu meslekte çalışması yasaklandı.

Cumhuriyet dönemi:

Türkiye’de fiili sanayileşme hareketi Cumhuriyet döneminde başladığında, istihdam, sağlık ve güvenlik alanında düzenlemeler yapıldı. bu dönemde yapılmıştır. 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3 Sayılı Kanunu, Sağlık ve Refah Bakanlığını Kuruluş Kanunudur. İnsanın önemini vurgulayan bu yasa, işyerinde sağlık ve sosyal güvenliğe yaklaşımda bir mihenk taşıdır. Sağlık Kanunundan sonra TBMM, Zonguldak-Ereğli Havzası ile ilgili iki kanun çıkarmıştır.

  • Zonguldak’ta Mevcut Kömür Tozu Yönetimi ve 1921 Ereğli Havzası Kanunu ve Sayılı li>
  • 09/10/1921 tarihli ve 151 sayılı Madenciler Kanunu ile Ereğli Havzai Fahmiyesi Kanunu ile 18 yaşından küçüklerin madenlerde çalıştırılması yasak olup, günlük çalışma süresi 8 saat ile sınırlandırılmıştır. 8 saati aşan süreler çift ücret ödenir ve bu iş taraflarca ödenir Maden işleten işverenler, hasta veya yaralı işçileri tedavi ettirmek ve madene yakın hastane, eczane ve doktor bulundurmak zorundadır. İş kazası sonucu vefatı halinde, ölenin mirasçıları işverenden tazminat talep edebilecek ve kazaya neden olan işverene de cezai yaptırımlar uygulanacaktır. Sağlık ve güvenlik gerekliliklerine uymayan maden işletmecilerinin ruhsat ve imtiyazları da feshedilebilir.

Bu düzenlemeler, sınırlı da olsa Meclis tarafından çıkarılan ilk iş kanunudur. Ayrıca bu kanunlar, sosyal güvenlik alanında “işveren-işveren-devlet”in katkısını içeren ilk ilerici oluşumun da başlangıcı olmuştur.

  • Türkiye ekonomisinde işçileri korumak için bazı kararlar alınmıştır. İzmir Kongresi’ni korumak için 1923’te toplandı.
  • 1924 sayılı 394 sayılı Haftalık Tatiller Yasası ve 1935 sayılı 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Resmi Tatiller Yasası yürürlüğe girdi. li>
  • 2011 tarihli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 07/01/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunda işverenin işçiye bakma yükümlülüğü ve işverenin hukuki sorumluluğuna ilişkin bazı hükümler bulunmaktadır. Belirli büyüklükteki işyerlerinde revir veya hastane bulunması zorunluluğuna ilişkin hükümler bulunmaktadır.
  • 1936 tarihli 3008 sayılı İş Kanunu, ilk iş kanunu olması nedeniyle Türk çalışma hayatında bir dönüm noktasıdır. Bu yasa, iş güvenliği alanındaki düzenlemeleri içermektedir. Kanunun uygulanmasını sağlamak amacıyla birçok yönetmelik çıkarılmıştır.
  • 1945 tarihli 4763 sayılı Kanun ile Çalışma Bakanlığı kurulmuş ve 1946 yılında Çalışma Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun çıkarılmıştır. .
  • 1945 yılında 4792 sayılı Sigorta Kurumu İş Kanunu ve daha sonra 4772 sayılı İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Doğum Sigortası Kanunu yürürlüğe girmiştir.

Günümüzde birçok sivil toplum kuruluşu, çalışma standartlarını daha da iyileştirmek için mevzuat çıkarmak için iş güvenliği ile ilgili çalışmalar yapıyor. Yazımızın diğer bölümünde günümüz STK’ları ve çalışmaları detaylı bir şekilde incelenmektedir.

Ayrıca bakınız: NEO Coin Nedir? NEO Coin Yorum ve Geleceği 2022 • Coinkolik

.

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button