Sakıp Sabancı, 7 Nisan 1933’te Kayseri’nin Akçakaya Köyü’nde, Sadıka ve Hacı Ömer Sabancı’nın altı çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi. Aile bir süre sonra Adana’ya göç etti. Sakıp Sabancı, çocukluğunu babasının mütevazı geliriyle desteklenen kerpiç bir evde çok zor koşullarda geçirdi. Bu evde anne ve babası, kardeşleri Hacı, Özdemir, Erol, Şevket ve İhsan Sabancı ile anneannesi ve dedesi yaşıyordu.Milyonlarca insan onu terk etti. Çünkü yaşamı boyunca birçok vakıf ve eğitim kurumunun açılmasına vesile olurken; Halkın içinde olduğunu gösteren samimi tavrı ve başkalarını olumlu hissettiren sevgi dolu tavrıyla herkesin gönlünde taht kurmuştur. Öyle ki, babası VAKSA adına kurulan Hacı Ömer Sabancı Vakfı sayesinde Türkiye’de 53 yerleşim yerinde kalıcı eğitim, sağlık ve spor hizmeti veren 100’den fazla kurumun oluşmasını sağlamıştır. 1981 ve 1989 yıllarında iki kez kalp kapakçığı ameliyatı olan Sakıp Ağa, 10 Nisan 2004’te böbrek kanserinden hayatını kaybetti. Devlet töreniyle hayatını kaybeden bu güzel kişinin cenazesine on binlerce kişi katıldı.
Sakip Sabancı’nın Eğitim Hayatı
Çocukluğunu Adana’da geçiren Sakıp Sabancı, ilkokulu Adana İsmet İnönü İlkokulu’nda okudu. Eğitimine devam ederken üst üste üç kez kapıldığı zatürre ile aynı dönemde eğitimine devam edememiş ve 1948 yılında okulu bırakmak zorunda kalmıştır. Bu arada aile İstanbul’a taşınmış ve hayatlarını burada sürdürmeye karar vermiştir. Sabancı ilk gelirini Akbank’ta stajyer olarak elde etti. 25 lira maaşla çalıştığı bu işte hesap makinesi, daktilo, alacak tahsilatı, depozito gibi ileride işine yarayacak pek çok şeyi öğrendi. 1955’te fabrikanın satış müdürü olmuştu. Başladığı yaşam yolunda hızlı adımlar atan Sabancı, iki yıl sonra aynı fabrikanın Genel Müdürü oldu.
Okuma: Sakıp sabancı ne iş yapardı
Sakip Sabancı’nın İş Hayatı
Tanrım yürü dedik desek yanlış olmaz sanırım. kul “Sakıp Sabancı’nın hayatı için. Çünkü onun başarısı, daha önce yazdığım başarı hikayeleri arasında en çeşitli olanı. Dünyaya adını duyuracak ne bir icat, ne bir teori, ne de bir araba üretti. Başarısı tamamen sıkı çalışmaya ve kademeli ilerlemeye dayanıyordu. Belki de şansının ve yakın bir aileye sahip olmasının bu sürecin hızında büyük etkisi oldu.
Sakip Sabancı, 1966 yılında polyester ve iplik fabrikası olan SaSa‘yı kurdu. Aynı yıl babasını kaybettikten sonra 1967 yılında kardeşleriyle birlikte Hacı Ömer Sabancı AŞ.‘yi kurarak CEO görevini üstlendi. Sabancı’nın kurduğu fabrikalar zinciri bu tarihten sonra hızla büyümeye başladı. 1974 yılında İzmit Köseköy’de LasSa fabrikası, 1981 yılında Londra’da Ak International Bank kuruldu. Bu bankanın özelliği yurt dışına Türk sermayesi ile açılan ilk Türk bankası olmasıydı.
Sakıp Sabancı 1989 yılında TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı oldu ve ToyotaSa‘nın açılışını yaptı. 1997 yılında Danone şirketi ile yarı ortaklığa girdi ve DanoneSa‘yı kurdu. Ayrıca Bridgestone, Dupont, Philip Morris, Kraft Foods International ve Carrefour gibi birçok dünya devi ile işbirliği yaparak Sabancı adını tüm dünyaya tanıttı, Ticaret ve Ticaret Odaları Birliği üyesi ve başkanı oldu. 1999’da Sabancı Üniversitesi’ni kurdu ve hayırsever ve sevecen kişiliğinin yanı sıra ülkesinde yaptığı yatırımlarla Türk milletinin sevgisini kazanmayı başardı.
Ayrıca bakınız: Sigortacı Ne İş Yapar ve Maaşları Ne Kadar?
renkli kişiliği ve keskin zekasıyla Sakıp Sabancı, 71 yıllık hayatını birçok başarı ve ödülle yaşadı. Bu sayısız ödülden bazılarını makalemize eklemek istiyorum:
- 1979’da dünyanın en başarılı iş adamlarına verilen “Altın Merkür”
- 1987 “Belçika Kraliyet Nişanı”
- 1992 Japon hükümeti tarafından verilen “Kutsal Hazine Altın ve Gümüş Yıldız Nişanı”
- 1997 TR.Başkanlık Hükümeti Üstün Hizmet Madalyası
- 1999’da New York’taki FABSIT’ten Yılın İşadamı ödülünü ve diğer birçok ödülü aldı.
Ayrıca birçok üniversiteden fahri doktora yaptı. sırasıyla Anadolu, Yıldız Teknik, Erciyes, 18 Mart, Mimar Sinan, Girne Amerikan, Trakya, İstanbul, Güneydoğu Üniversitesi, Çukurova ve Kırıkkale.
Bahset Sakıp Sabancı’nın kitaplarını bırakmayalım, hem iş adamı kimliğiyle hem de yazarıyla öne çıkıyor. Yaşadığı deneyimler ve hayata dair görüşleri hakkında yazdığı kitaplarından bazıları şunlardır:
- Para Başarının Ödülüdür (1985), İşte Hayatım ( 1986 ), Kalbimden Galeri (1988), Rusya’dan Amerika’ya (1989), Ücret Pazarlığı? Koyun Pazarlığı? (1990), Değişen ve Gelişen Türkiye (1991), Daha Çok İş, Daha Fazla Yemek (1993) ve Herşeyden Önce Sağlık…
Sakıp Sabancı’nın Aile Hayatı
Sakip Sabancı, hikayelerine göre 47 yaşında 1957’de evlendi, çok huzurlu ve mutlu bir birliktelik oldu. Sabancı’nın hayatını bağladığı kadın, teyzesinin kızı Türkan Civelek Hanım’dı. Babasının nasihatlerinden biri de Sakıp Ağa’nın halasının kızıyla evlenmeyi tercih etmesidir; Ayranı “Bildiğiniz ayranı bilmediğiniz yoğurtla değiştirmeyin” sözlerinden etkilenerek yaptığını anlatır. İlk olarak 1964 yılında kızları Dilek Sabancı doğdu. Ardından 1970 yılında Metin ve son çocuğu Sevil Sabancı 1973 yılında dünyaya geldi.
Sakıp Sabancı aynı yıl Adana Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı oldu, ilk kızı Dilek Sabancı doğdu. Ancak iki yıl sonra babası Hacı Ömer Sabancı’nın 1966’da ölümüyle yoluna devam eden hayatının ilk yıkımını yaşadı.
Yeğenlerinden Güler Sabancı , Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı’dır. Başarısıyla soyadını gururla taşıyan Güler Sabancı, bu yıl EMEA’nın en güçlü dördüncü iş kadını oldu.
Ayrıca bakınız: Sosyal Hizmet Uzmanı (Sosyal Çalışmacı) Nedir? Ne İş Yapar? Nasıl Olunur? – Tercihini Yap
1970 doğumlu oğlu Metin zihinsel engelli olarak dünyaya geldi. Bu durumdan etkilenen Sabancı ailesi, 1976 yılında Erol Sabancı Spastik Çocuklar Tedavi ve Eğitim Merkezi’ni, 1996 yılında Metin Sabancı Spastik Çocuklar ve Ergenler Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni kurdu.
1989’da babaları Hacı Ömer iken. Sabancı henüz hayattaydı ve SSCB Kültür Bakanlığı’nın daveti üzerine Moskova’da resim ve hat koleksiyonlarının yer aldığı bir sergi açıldı. Bu sergi, sonraki yıllarda New York Metropolitan Müzesi’nde “Altın Harfler: Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nden Osmanlı Hat-Resim Koleksiyonu” başlığı altında sergilenen ilk özel koleksiyon olma özelliğini taşıyor. ülkesi ve halkı için çalışacak birçok yatırım ve yardım kuruluşuna imza attı. Bunlardan biri de yapımı 10 yıl süren ve 1998 yılında açılan, 6600 metrekare kapalı alan üzerine inşa edilen ve 20.000 kişi kapasiteli camiydi. Adana’da yaptırılan Sabancı Merkez Camii’nin maliyetinin yarısı Sabancı ailesi tarafından karşılandı. Açık alanı ile 28.500 kişinin ibadet etmesine olanak sağlayan Adana Sabancı Merkez Camii, Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük camisi olma ününü halen sürdürmektedir.
Sakıp Sabancı’yı tanıyanlar veya fırsatı olanlar konuşmalarını dinlemek için; Samimi gülüşü, kendini ifade eden konuşma tarzı ve babacan tavrıyla saatlerce konuşabilirsiniz. Makalemi bu güzel insanın rol model alması için bazı tavsiyelerle bitirmek istiyorum.
“Arkada hiçbir şey bırakmayın. İşiniz ne olursa olsun, onu küçümsemeden alın.”
“Açgözlü olmayın. Allah’a şükretmeyi bilmek.”
“Mutluluk, kader ve zenginlik onları kullanmayı bilenler için vardır.”
.
